Karadağ Gezi Notlarım
Karadağ’da gezilecek yerlerden bahsetmeden önce şöyle fikri olmayanlar için hızlıca bir sık sorulan sorular hazırladım. Sonrası benim gezime dair notlarımdan oluşuyor. Budva, Kotor, Perast ile 3 günlük minik Karadağ gezime buyrun.
- Karadağ’a gidilir mi?
-Evet. - Hangi mevsimde gidilir?
-Sezonu Nisan-Ekim arası. Ben Şubatta gittim. Bence Haziran-Eylül daha iyi olabilir. - Karadağ’ vize istiyor mu?
-Hayır, şu anda Karadağ’a vizesiz gidebiliyorsunuz. - Karadağ’a pasaport gerekli mi?
-Evet. Pasaport gerekli, kimlikle giriş bulunmuyor. - Karadağ’da kaç gün kalınır?
-3 gün yeterli. Deniz sezonunda gelmek isterseniz bence 4 gün. - Karadağ’da araç kiralanmalı mı?
-Evet. - Karadağ ucuz mu?
–Ortalama bir Avrupa şehri pahalılığında. (Karadağ’ın para birimi Euro) - Kotor’da mı Budva’da mı kalınmalı?
-Bence bu sezona göre değişir. Yazın gitsem Perast’ta da kalırım. (Benim cevaplayamayış. Biz Kotor’u tercih ettik pişman değiliz). - Karadağ’da Turist vergisi alınıyor mu?
-Evet. Tourist information’dan günlük 1 euro olarak turist vergisi ödüyorsunuz. Ödemezseniz cezası var diyolla. (Bu ne saçmalık azizim)
1.Gün – Budva
Podgorica Havalimanına İniş ve Araç Kiralama
Biletlerimizi 5 ay önce Kasım ayında, Pegasus’tan direkt uçuş ile İzmir-Podgorica Havalimanına iniş olacak şekilde satın aldık.
Karadağ’da araç kiralama işini havalimanına bıraktık ve indiğimiz gibi araç kiralamaya gittik. Biz sezonda gelmediğimiz için bu işi son dakikaya bırakabildik fakat eğer sezonda geliyorsanız araç kiralama rezervasyonunu önceden yapmanızı tavsiye ederim. Europcar ile 3 günlük toplamda 125 euro’ya aracımızı kiraladık ve sorunsuz şekilde teslim aldık. Araç kiralamalarda genelde provizyon alınıyor, bu sebeple provizyon alınacağını da hesaba katmanızı öneririm. En yakın istasyondan da yakıtımızı aldık. Yakıt fiyatları litre başına 1.5 euro gibi.
İlk Durak: Budva
Podgorica Havalimanı’ndan Budva’ya araba ile yaklaşık yarım saatlik bir mesafe var. Kotor’da konaklayacağımız için otele gitmeden önce Budva’yı gezmek istedik ve Budva’ya doğru yola çıktık. Karadağ’daki en büyük problemlerden biri ücretsiz park yerlerinin olmaması ya da zor bulunması. Budva’nın merkezinde saatliği 0.80 cent olan ücretli park yerine aracımızı park ettik. Sonraları şansımız yaver gitti.
Budva Old Town (Stari Grad)
Budva, otelleri, yüksek binaları ve sahil şeridi olması ile Kuşadası’nı andırıyor. Virajlı yolları ile Akyaka ve arnavut kaldırımlı Old Town’u ile biraz Alaçatı biraz kale içi havası var. Kış ayında ve erken saatlerde varmamız sebebi ile Budva Old Town oldukça sessiz ve sakindi. Açık restoran bulmak zorlansak da sonrasında Türk şefi olan bir restoran bulduk ve karnımızı doyurabildik. Old Town söylendiği gibi Orta Çağ yerleşimlerini andırıyor. Sokaklarda sizi Karadağ’ın müzesini bile yaptıkları sevimli kedileri karşılıyor.
Budva Hisarı (Citadel)
Budva Old Town’un en uç kısmında 1836 yılında inşaa edilmiş Budva Hisarı yer alıyor. Biz içerisinde yer alan müzeyi dolaşmadık. Ayrıca Budva Old Town Beach’te burada yer alıyor. Yazın plaj için uzaklara gitmek istemezseniz buradan da denize girebilirsiniz. Şehrin merkezinde yer alıyor. Ayrıca plajın etrafında cafeler de olduğu için bir şeyler yiyip içmeniz de rahat.
Dans Eden Kız Heykeli
Budva’nın merkezinde Mogren Plajı’na yakın kayalıkların üzerinde tüm Karadağ fotoğraflarında yer alan ikonik Dans Eden Kız Heykeli manzarası yer alıyor Arkasına Budva Hisarı’nı alıp güzel bir Budva görüntüsü fotoğraflayabiliyorsunuz.
Sveti Stefan Adası
Budva’nın merkezine arabayla yaklaşık 15 dk olan, yol manzaraları keyifli bir yolculuk ile varabileceğiniz Adriyatik’te bir ada. Burası şu anda otel olarak kullanıldığı için otel misafirleri burada konaklayabiliyor. Çevresinde insanlar halka açık plajlarda denize girebiliyor. Yol üzerinde arabanızı sağa çekip bir manzara fotoğrafı çekebilir, adanın etrafında denize girebilirsiniz. Onun haricinde uzun uzun zaman geçireceğiniz bir lokasyon değil.
2. Gün Kotor
Budva’dan Kotor’a geçip ilk gecemizi Kotor’da oldukça merkezi airbnb evimizde geçirdik. Seyahatiminizin 2.günü Kotor’da yağmurlu bir sabaha uyandık. Şemsiyelerimizi alıp yola çıktık fakat fırtınalı bir havada şemsiyeler bile zor tutuluyordu. O yüzden hızlıca bir old town turu yapıp kendimizi kahve içebileceğimiz cafeye attık. Öğleden sonra yağmur durması ümidiyle biraz otelde dinlenmeye geçtikten sonra keşfimize devam ettik. Kotor’un biraz Alaçatı sokaklarını andıran biraz İtalya sokaklarını andıran şehir merkezi çok hoşuma gitti. Kotor Kalesi’ne çıkma planımızı havanın daha güzel olacağını düşünerek ertesi güne bıraktık. Kotor’daki hafif yağmurlu günümüz Old Town’u, kiliseleri, kale surlarını bolca arşınlayarak geçti ki bu da oldukça keyifliydi. Kotor sahili yürüyerek dolaştık, burada da denize girmek keyifli olurdu diye düşündük. (aklım fikrim denizde) Akşam da güzel bir restorantta canlı müzik eşliğinde yemeğimizi yedik.
3. Gün Kotor Kalesi ve Perast
Kotor Kalesi
Geldik Karadağ gezimizin 3. ve güneşli gününe! Kotor Kalesi’ni bugüne bırakmakta oldukça iyi etmişiz. Sabahın ilk saatlerinde bir şeyler atıştırdıktan sonra sırt çantalarımızı aldık ve Kale’ye doğru yürümeye başladık.
Kotor Kalesi girişi ücretli, kişi başı 15 euro idi, biletlerimizi aldık ve merdivenleri çıkmaya başladık. Bence Kotor Kalesi hem yakından hem de uzaktan oldukça keyifli. Dağın yamaçlarında uzanan kalenin merdivenlerini uzaktan izlemesi de gerçekten çok güzel. Kotor’u işgallerden korumak için yapılmış bu kale ve old town’da yer alan surlarının hala günümüze kadar gelmiş ve kalması olması etkileyici.
Kale merdivenlerinden çıkarken mola vereceğiniz manzara noktaları oluyor. Hem biraz soluklanıyor hem de sırtınızı kaleye dönüp Körfez’i uzaktan görmeye başlıyorsunuz. Tabii ki zirve noktası en etkileyici kısmı. Üşenmedik çıktık. Tüm Kotor Körfezi, dağlarından arasında oldukça güzel görünüyordu.
Yaz aylarında kaleye çıkmak biraz zorlayıcı olabilir, şapkanızı, suyunuzu, uygun ayakkabınızı ve sabahın erken saatlerinde çıkmayı unutmayın!
Perast
Tatlı mı tatlı, minik bir sahil kasabası Perast, Kotor’a arabayla yaklaşık 20-30 dk mesafede. Gerçekten yazıldığı çizildiği, anlatıldığı gibi masalsı bir görünüme sahip. Kotor ve Budva’ya oldukça sessiz ve sakin bir yer. Körfezin ortasında biri yapay biri doğal iki küçük kale var. Bu kalelerden yapay olan (Our Lady of the Rocks) küçük teknelerle ile gidebiliyorsunuz. Tekne sizi Our Lady of the Rocks kalesinde yaklaşık 20 dk bırakıyor, kaleden de manzarayı seyredip, fotoğraflar çekip geri dönüş yapıyorsunuz.
Dilerseniz dondurmanızı alıp sahil yürüyüşü yapıp, akşam yemeğinizi de buradaki kıyıda restoranlarda yapabilirsiniz. Biz akşam yemeğimizi burada yemeği tercih ettik ve memnun kaldık. Yazın burada konaklamakta bir seçenek olabilir bence.
Sıradaki seyahatte görüşürüz,
Bir yanıt yazın